Cumayanı Mağarası
Zonguldak Cumayanı Mahallesi’nin 1 km. güneydoğusunda bulunan bu mağara ilk kez Chris Baue, Harvey Lomas, Arda Çalı ve Dündan Çetin isimli speologlar tarafından 1976 yılında incelenmiştir. Daha sonra Türk ve Fransız mağaracılar 1977 yılında, İngiltere’nin Nottingham Politeknik Üniversiteleri tarafından 1978 yılında incelenmiştir.
Bu mağara II. Zamanın Kretase kalkerleri içerisinde bulunmuştur. Zonguldak yöresinin olduğu kadar Türkiye’nin de en önemli mağaralarından birisidir. Mağara 10 km. den fazla bir uzunluğa sahiptir. Mağaranın üç ayrı girişi vardır. Bunlardan biri yöredeki pompa istasyonunun arkasındaki girişten başlayarak çöküntü alanına ve travertene kadar 300 m.lik bir giriştir. İkinci giriş, gölün bitiminde olup, burada üçüncü girişle birleşir. Buradan kumlu bir mekâna ulaşılır ve suyun geldiği yönde de büyük bir salon vardır. Bu galeride aynı zamanda büyük taş bloklardan oluşmuş bir de salon bulunmaktadır.
Dr. Temuçin Aygen 1963–1968 yılları arasında da DSİ Genel Müdürlüğü’nde müşavir ve uzman jeolog olarak çalışmış, 1968–1977 yılları arasında ise İller Bankası Genel Müdürlüğü'nde Jeoloji Fen Heyeti Müdürlüğü yapmıştır.
70'li yıllarda, Toroslarda sürdürdüğü mağara araştırmalarını Batı Karadeniz’e kaydırmış ve Avrupalı araştırmacılarla birlikte bu bölgede birçok mağara keşfetmiştir. 1970'te İspanya’dan gelen bir grup ile Ayvaini, Çayırköy ve Ilıksu Mağarası’nı incelemiş, 1975'de ise İngiliz mağaracılarla birlikte Kızılelma, Cumayanı ve Gökgöl mağaralarını günışığına çıkarmıştır.
1984 yılında ikinci kitabı "Türkiye’nin Mağaraları"nı yayımlamış, ardından 1988'de üçüncü kitabı olan "Türkiye’nin Bilinmeyen Doğal ve Arkeolojik Değerleri" basılmıştır. Aygen’in, bu eserlerinden başka, 80’den fazla yayımlanmış makalesi ve tebliği mevcuttur.
Dr. Temuçin Aygen, ömrünün son yıllarında Kaş’da denize karışan yeraltı kaynakları ile ilgili bilimsel araştırmalarını sürdürmüş ve yoğun bir şekilde konferans ve yayın faaliyetleriyle uğraştıktan sonra, uzun süre mücadele ettiği hastalığa yenilerek 25 Ocak 2003'te, 82 yaşında Antalya’da hayata gözlerini kapatmıştır.
Bu mağara Kızılelma Mevkiinde bulunan bir düden, Ayıcı, Aydın dereleri ve Büyükav Deresi’nin sularını yutmaktadır. Düdenin üzerindeki mağara içerisinden yeraltı deresine de inilmektedir. Yeraltı deresi güney-kuzey yönünde 4 km. uzaklıktaki Cumayanı Mahallesi’ndeki mağaradan yeryüzüne çıkmaktadır.
Ömerağzı
Çatalağzı merkezin hemen arka kısmında bulunan bu sahilimiz,doğal haliyle diğer sahillerden ayrılmaktadır. Tamamen tabiatla baş başa olacağınız bu sahilimizde sadece Balıkçı kulübelerine rastlamak mümkündür. yaz aylarında beldemiz insanlarının çok sık gittiği bu yere ulaşmakta kolay. Belediyemiz tarafından açılan doğancılar yolu hem merkez hem de doğancılar mahallesi bağlantılıdır. araçlarını kolaylıkla sahile kadar indirebilir,park yeri bulabilirsiniz. Her Karadeniz sahili gibi bambaşka tat veren Ömerağzı sahili yaz aylarında ,özellikle Ağustos aylarında gün batışını seyretmek için ideal bir yerdir. Çadır kurmak için çok müsait yerdir.
Çevremizde trenle,karayoluyla gidilebilecek Göbü, Türkali, Filyos sahilleri olduğu gibi kapuz pilajıda vardır.bu sahilerimizde cadır kiralık ev ve konaklama ihtiyacının kolaylıkla sağlaya bilirsiniz balık resterontlarda yemek ihtiyacınızı karşılaya bilirsiniz.
Gezi ve Piknik Alanlari
GÖLET
Çatalağzı Merkez’e 2 klm uzaklıkta Cumayanı Mahallesi‘nde bulunan Gölet,santralin su ihtiyacını karşılamak amacı ile yapılmıştı.Ayrıca kül barajı olarakta kulanılan bu alan,doğa güzeliği ile de dikkat çekiyor.
Belediye tarafından bir kaç düzenlenme yapılmasına rağmen yeterince degğerlendirlemeyen gölet,projelerle Zonguldak`ın en gözde alanlarından biri hale gelebilecek potansiyeline sahip.
Cevresi dağlar ve ormanla cevrili olan Gölet’in şehrin gürültüsünden uzak dogğa ile iç içe kalmanızı saglıyor.
Daha önce Dereköy diye adinda yerlesim yeri idi.Daglardan gelen kücük akarsuyun(Sari Dere`yi besleyen ikim koldan biri)Önüne yapilan set ile baraj olusturarak olusturulmus yapay göldür.
Dereköy`de ki evlerin baraj altında kalması ile burada oturanlar körpeoğlu`nun aşagısında Cumayanı Mağarası`nın yakınında bir yere yerleştirildi.
Belediye tarafından bir kaç düzenlenme yapılmasına rağmen yeterince degğerlendirlemeyen gölet,projelerle Zonguldak`ın en gözde alanlarından biri hale gelebilecek potansiyeline sahip.
Cevresi dağlar ve ormanla cevrili olan Gölet’in şehrin gürültüsünden uzak dogğa ile iç içe kalmanızı saglıyor.
Daha önce Dereköy diye adinda yerlesim yeri idi.Daglardan gelen kücük akarsuyun(Sari Dere`yi besleyen ikim koldan biri)Önüne yapilan set ile baraj olusturarak olusturulmus yapay göldür.
Dereköy`de ki evlerin baraj altında kalması ile burada oturanlar körpeoğlu`nun aşagısında Cumayanı Mağarası`nın yakınında bir yere yerleştirildi.
Çanakcılar Gezi Alanı
Yine Cumayanı Mahallesinin sınırlarında olan Çanakcılar mevkii Gölet‘in ormana doğru ilerleyen kısmındadır.
Kestane ağaçlarının arasında ince bir patika yolu olan ve Cumayanı Gölet‘den başlayarak Çanakcılar mevkiine kadar uzanan orman yoludur.Yaklaşık 3 -4 klm olan bu yol boyunca kestane ağaçlarının gölgesinde dere kenarında bir yürüyüş yapmak mümkündür.Düz bir parkur olan bu alan iki dağ arasında uzanan bir vadidedir..
Çanakcılar mevkii‘nde piknik yapılacak düz alanlar bulabilirsiniz.
Buranın Çanakcılar denmesinde doğa olayı neden olmuştur.
Dağların arasından gelen dere yatağında küyük bir şelalenin bulunduğu kısımda yumuşak kayaların Çanak şekilde oyulması ile oluşan bu ilginç olay görülmeye değecek şekildedir.
Daha önce avcılar ve ormancıların bu Çanaklarda yoğurt mayaladıkları da söylenenler arasındadır..
Çanakcılar mevkii‘nde piknik yapılacak düz alanlar bulabilirsiniz.
Buranın Çanakcılar denmesinde doğa olayı neden olmuştur.
Dağların arasından gelen dere yatağında küyük bir şelalenin bulunduğu kısımda yumuşak kayaların Çanak şekilde oyulması ile oluşan bu ilginç olay görülmeye değecek şekildedir.
Daha önce avcılar ve ormancıların bu Çanaklarda yoğurt mayaladıkları da söylenenler arasındadır..
|
Buraya yillardir agaclandirma yapilmamasi.varolan agaclarinda kurumasi yada bagzi insanlar tarafindan yakilmasi sonucu kestane agaclari yok olmus durumda..burada ilk kez 2002 yilinda agaclandirma calismalari yapildi.ne yazik ki ya bilincli yada bilincsiz ce sökülüp yerinden cikartildi.o tarihte dikilen agaclardan arta kalanlar su an bir iki metreye ulasmis durumda....
iki sene önce catalagzi demirspor cacev ve vatandaslar tarafindan gönüllü bir calisma baslar..genis bir alani kapliyan göcük alti piknik alaninin isikveren yakasina yeniden fidanlar dikilir.ama ne tesadüf ki bu seferde cikan yanginda bir cok fidan telef olur.. yine gönüllü calismalar sonunda.bu alana banklar yerlestirilir.Vatandaslarin vefat eden yakinlari adina yaptirdiklari bu banklar.hem isimlerin yad olmasi hemde buraya katki saglamasina vesile olmustur,.. Göcükalti iyi bir proje ile Zonguldak ve cevresinin piknik alani ihtiyacini karsilayacak,ayni zamanda gelir getirebilecek düzenlemelere müsait durumdadir.Eger bu manzara kadar acik olunsa gönüler ve fikirler.genis ufuklar.zonguldak cevre halkinin abantlara yedi göllere gitmesine ihtiyaci kalmiyacak hale getirilebilir. |
Göcük alti piknik alani maglesef tipki bir zamanlar umut ettigimiz gölete kül baraj.yine göcükalti sahil alanina TTK atigi.Catalagzinin ortasina kurulan santraller,tarim alanlarinda dolasan kamyonlar.isikverende bulunan sahilin yagmalanmasi bize gösterdiki burasininda Dar ve kalin kafalar tarafindan mahvedilecek..
Zaten sahil yolu projesi de tamda bu alandan geciyor.Göcükaltinda bu yol icin bir cok cam agaci isaretlenmis durumda.dogancil tarafindan gelen yol göcükaltindan kililimye baglanmasi düsünülmüs..
Biz ne yapip yapip bu projenin yönünün baska tarafa atmaliyiz.bu yüzden erken davranip alternatifler yaratmaliyiz.kapatilan TTK bantin göcükaltina cikan tüneli genisletmek.gerekirse bu tüneli c demiryolu alanindan isikverene cevre yolu olarak baglanmasini saglamak gibi cözümler üretmeliyiz.Bu konuda proje yaratmaliyiz.
catalagzi halki kücük cikarlar yüzünden büyük hedefleri iskalamasin...yeterki o kücük hedeflerden beslenenler umutlar tüketerek bu alanlarada baska engeller cikarmasin...
Zaten sahil yolu projesi de tamda bu alandan geciyor.Göcükaltinda bu yol icin bir cok cam agaci isaretlenmis durumda.dogancil tarafindan gelen yol göcükaltindan kililimye baglanmasi düsünülmüs..
Biz ne yapip yapip bu projenin yönünün baska tarafa atmaliyiz.bu yüzden erken davranip alternatifler yaratmaliyiz.kapatilan TTK bantin göcükaltina cikan tüneli genisletmek.gerekirse bu tüneli c demiryolu alanindan isikverene cevre yolu olarak baglanmasini saglamak gibi cözümler üretmeliyiz.Bu konuda proje yaratmaliyiz.
catalagzi halki kücük cikarlar yüzünden büyük hedefleri iskalamasin...yeterki o kücük hedeflerden beslenenler umutlar tüketerek bu alanlarada baska engeller cikarmasin...