GELENEKLERiMIZ
dagancilar bayrami
.
Türk aile yapısının tüm özelliklerini taşımaktadır. Ayrıca beldemizde Ramazan ve Kurban bayramı diğer yörelere oranla daha bir renkli geçmektedir. Her gün başka bir mahallede kutlanan mübarek günlerde gençler mahallede dolaşır, büyüklerimiz de tanıdık tanımadık dost akraba herhangi bir eve dahi kapısını vurarak karınlarını doyura bilmektedirler. Beldemizde bayramın birinci günü Cumayanı Mahallesinde ve Hacıoğlu Mahallesinde, ikinci günü Körpeoğlu, Kırımsa Mahallesinde üçüncü günüde Doğancılar Mahallesinde ve kuzyaka mahallesinde bayram kutlamaları yapılmaktadır. Çatalağzı’ nda yapılan bir çok evlilikler de bu bayramlarımızın rolü büyüktür.
Beldemizde ayrıca Ramazan’ a yaklaşırken kadınlarımızın mahallelerde kurdukları ocaklarda gözleme, yufka, ve serme (bazlama) yaparak Ramazan’ a hazırlık yapılmaktadır. Aşure günlerinde evlere de aşure dağıtılır.
Türk aile yapısının tüm özelliklerini taşımaktadır. Ayrıca beldemizde Ramazan ve Kurban bayramı diğer yörelere oranla daha bir renkli geçmektedir. Her gün başka bir mahallede kutlanan mübarek günlerde gençler mahallede dolaşır, büyüklerimiz de tanıdık tanımadık dost akraba herhangi bir eve dahi kapısını vurarak karınlarını doyura bilmektedirler. Beldemizde bayramın birinci günü Cumayanı Mahallesinde ve Hacıoğlu Mahallesinde, ikinci günü Körpeoğlu, Kırımsa Mahallesinde üçüncü günüde Doğancılar Mahallesinde ve kuzyaka mahallesinde bayram kutlamaları yapılmaktadır. Çatalağzı’ nda yapılan bir çok evlilikler de bu bayramlarımızın rolü büyüktür.
Beldemizde ayrıca Ramazan’ a yaklaşırken kadınlarımızın mahallelerde kurdukları ocaklarda gözleme, yufka, ve serme (bazlama) yaparak Ramazan’ a hazırlık yapılmaktadır. Aşure günlerinde evlere de aşure dağıtılır.
Evlenme Geleneklerimiz
Evlenme gelenekleri
Görücülük başlık parası gibi geçmiş dönemin uygulamaları,günümüzde kırsal kesimde bile önemini yitirmiştir Bayram nişan Hıdrellez düğün gibi herkesin birlikte olduğu törenlerde oğlan anası gelinlik kıza bakar;beğendiği kızın isteyeni yoksa taraflar arasında başlayan görüşmeler de olumlu sonuçlanırsa erkek tarafı bir bohçayla, söz mendilini ( ipek mendil) kız evine götürür ve iki aile nişan gününü kararlaştırır.
Kız evinde yapılan nişan töreninde nişan yüzüğü ve takılar takılır. Ertesi gün, kız evince hazırlanan armağanlar nişan şerbeti ve güvey(damat) yüzüğü karşı tarafa gönderilir.
Düğünlerin organizasyonunu gerçekleştirecek “düğüncü kadın” belirlenir, çağrı davetiye (okuma) ve düğün yemeği hazırlığı kız evinin görevidir. Düğüne çağrılanlara tavuk verilmesi eski bir gelenektir.
Düğün genellikle Pazartesi ya da Perşembe başlar. İlk gün güvey evi, yaptığı helvanın içine para koyarak tepsiyle kız evine gönderir.; ikinci gün güvey kınası yakılır, çeyiz çıkarılır ve çeyizlerle gelin odası düzülür. Akşam güvey tarafının kadınlarının katılımıyla kına gecesi düzenlenir. Geç saatte eğlenceye ara verilir. Odaya bir elinde yastık bir elinde kına tepsisi alan bir kadın arkasında da iki kişi eşliğinde yüzü örtülü gelinin avucuna kına ve para basarlar. Maniler söylenir ezgiler okunur ve gelin oynatılır. Gece yarısı olunca eve börek yemek üzere güvey ve arkadaşları gelir; yemekli, içkili eğlence başlar. Kız evine zorla tavuk kestirilmesi bu geceye özgü geleneklerdendir. Ertesi gün güvey ve arkadaşları güvey hamamına gider.
Düğün sabahı geline yeni giysileri giydirilir. Akrabalarıyla vedalaşan geline “baş sıkma” denen uğurlama töreni yapılır. Bu tören “çocuk sahibi kocası sağ” sözleriyle bağlar ve gelin bir kadın eşliğinde baba evinden çıkar. Düğün evinde geline iki ayrı tabakta yağ bal sunulur. Gelin, yağı kapının üstüne balı da kapının ardına sürer. Peşinden adına “güvey önlüğü” denilen bir tepsi baklava gelir ve ev halkıyla birlikte yenir.
Düğün evinde eğlenceler devam ederken sağdıç damadın yanından ayrılmaz. Gerdek gecesi sabahı davulcular güveyin kapısı önünde davul çalar güvey elinde bir tepsi börekle davulcuları ağırlar. Gerdek gecesi güvey “görümlük” denilen armağanı eşine verdikten sonra birlikte tatlı yerler ; sabahleyin de duvak adı verilen tören yapılır. Artık güvey evinin kızı olan gelin gelinliğini çıkarır, güvey evince yapılan “paçalık” denen giysiyi giyer. Düğünü izleyen hafta sonunda gelinle güvey kız evine el öpmeye giderler
ATA SÖZLERiMIZ
ATASÖZÜ;
“Acıklı başta akıl olmaz”: Sıkıntısı olan kişi bilinçli düşünmez böyle zamanlarda kusurlarını hoş görmek gerekir. Anlamında kullanılır.
“Dil ile düğümlenen diş ile açılmaz”: Yersiz düşünülmeden edilen sözün kırıcı olacağını ve daha sonra düzeltilmesinin ise güçlüğünü anlatır.
“Sürgit dememişler görgeç demişler”: İçinde yaşanan çevreye ve olaylara bilinçli bir gözle bakıp değerlendirmenin gereği bu atasözü ile dile getirilir.
“Açık yerde tepecik kendini dağ sanır:” Çevresinde daha bilgili ve yetenekli bulunmayanlar kendisine olduğundan çok değer verir. Anlamında kullanılır.
DEYİMLER;
(Cin başka şeytan başka ): İnsanların ayrı ayrı kişiliğe sahip olduğunu vurgular.
(Tala kazık ): Yürümeyecek gerçekleşmesi olanaksız işler için kullanılır.
(Payandalye çözmek): Bir yerlerden ayrılıp gitmek anlamında kullanır.
(Ceneviz aklı)(Ceneviz inadı(: Her şeye inatla yaklaşan direnen insanlar için kullanılır.
NOT;
Yörede şimdiye kadar değin bir folklor araştırması yapılmadığından bu sözcüklerin özgün olanlarını saptamak güçtür. Vaktinde göç alan bu şehir olan Zonguldak’ ta Anadolu’nun pek çok yerinde söylenen bu sözler burada da söylenir.